im juli

yonetmenligini fatih akin’yn yaptygy filmin senaryosunu da fatih akin yazmy?. 2000 almanya yapymly filmin suresi 100 dak.romantik / ask kategorisinde gorulen filmde aslynda bunun haricinde bulunabilecek pek cok sey var. tesadufler, tek bir noktaya kitlenmis ilerlerken hic goze batmayan diger guzellikler gibi. ki ozellikle bu ikincisi cok onemli cunku butun geyik insanlaryn soyledigi gibi insan bir gulun pesinden kosarken ezdigi papatyalaryn ne kadar guzel oldugunu fark etmeyebilir. dikkat cekici, degisik, surekliyici bir film. nitekim ben begendim.

(bkz: temmuzda)

turkiye’ ye yaklastikca guzellesen olaylar - kurgular...

ve en sonunda memleketimin insaninin guzellii

-was mal oglum..
-aber ich...
-was mal lan!..

hele en sonunda ortakoy sahnesi vardir ki..
bilmemis olsam eger ki oyle bi yeri filmi izledikten sonra direk arabaya atlayip gideceim bi yer

filmin yonetmeninin turk oldugu bilinmese filmi izlerken arada bir sanki turkce konu$uyorlar denilmesi muhtemel ,guzel bir film.

izlemenizi tavsiye ederim surukleyici bir film.

film gectigi yerin sinema kulturunu yansitiyor resmen. almanyadaki olaylar gayet bir alman filmindeki gibiyken, kahramanlar turkiyeye gelince film arabesklesiyor.ama guzel mi, evet.

ayni yonetmenin bir baska guzel filmi icin;
(bkz: duvara karsi)

duvara karşıyı 10’a katlıyacak kalitede bir filmdir.aşk filmlerini sevmeyen beni bile akışıyla etkilemiş hem eğlendirmiş hemde vay dedittirmiştir.


http://www.imdb.com/title/tt0177858/

(bkz: gune$im)

başrolde koş lola koş ve deney gibi filmlerde de oynamış moritz bleibtreu’nun olduğu bir fatih akın filmi. güneş ve ay imgelerinin zekice kullanıldığı bir kurguya sahip. pozitif bir hisse ihtiyaç duyulduğunda seyredilmesi tavsiye edilir. filmde ayrıca diğer fatih akın filmlerinden hatırladığımız mehmet kurtuluş ve idel üner de rol almış.hatta birol ünel’inde ufak bir rolü var.

gercek a$kin erkek ya da kadin ayrimi gozetmeksizin insanlara neler yaptirabilecegini, neleri goze alabileceklerini ve $artlar ne olursa olsun muhakkak o a$ki ya$ayabileceklerini en yalin hali ile gozler onune seren fatih akin eseri.

a$kin sinir, din, dil ve irk ayrimi gozetmeksizin tamamen insanlar icin oldugunu ve bu muhte$em hediyeden faydalanmak icin her $eyin goze alinabilecegini bu kadar saf bir dille anlatan bir ba$ka film izledigimi sanmiyorum.ote yandan filmin muzigi insanin iliklerine degin i$leyebilecek kadar mukemmel ve katiksiz.

son zamanlarda izlediğim en güzel, en eğlenceli aşk, macera filmi. nası geçtiğini anlayamadım evet bir daha izlesem mi diye düşünmüyor değilim. insana aşk nedir diye sorduruyor. ayrıca filmde bir anda karşınıza birol ünel ve fatih akın çıkıveriyor. bittiğinde yüzünüzde bir tebessüm ve dumur olmanın verdiği müthiş hazla mutluluk duyuyorsunuz evet.

art arda gelen tesadüflerin hoş bir sona bağlanmasıyla mıdır bilmem, aklıma gelince dahi neşelendiğim bir fatih akın filmi.

eğlenceli bir seyirlik.insanı alır ve hayaller dünyasına götürür.aşkın herşeyin üzerinden gelebildiğini ve gerçek aşkın belki de yanıbaşımızda olduğunu anlatır.

uzaklarda aramayın aşk bazen yanıbaşınızda gözlerini size dikmiş farkedilmeyi bekler tadında güneşli bi fatih akın filmi...en muhteşem sahnesi kamyoncu leonun juliyi sırf danielin onun için savaşıp savaşmayacağını öğrenmek için sıkıştırdığı ve daniel gelip de juliyi elinden çekip aldığında juliye iş tamam der gibi göz kırptığı o sewimli sahnedir.

her izlediğimde yüze gülücükler katan, juli’sine bilhassa hasta olduğumuz şahane fatih akın filmidir. ayrıca moritz bleibtreu’nun şahaneliği es geçilemez. başka bir aşk umudunu kovalarken yanında aşkı taşımak gibi bir ironiyi barındırır içinde.

iyi, güzel ve tatli bir film. hatta ask filmlerinden nefret eden kisilerin dahi zevkle izleyebilecegi bir film.

amma benim dikkatimi çekmis noktalardan biri filmdeki ’ex-yugoslav’ karakter. hayir güzel felan demiyecegim ama bir filmde bana göre büyük çogunlugu iki tipe ayrilabilecek olan ex-yugoslav tiplerinden biri bu kadar iyi canlandirilabilirdi.

karakteri, huyu, hali, tavri, kaçikligi, mimikleri, sesi ve hatta gülerken ki ses tonu bir hayli tanidik ve bilindik geldi bana. izlerken dikkatimi çekmis en önemli detaylardan biri buydu diyebilirim.

filmin etkisinde kalıp,8 temmuzda hayatının aşkını bulacağına inanan bi arkadaşım 12de ortaköye gitmiştir.
(bkz: bi arkadaş)